Karakılçık buğdayı, ege bölgesinde yetişen özel bir tür. Unutulmaya yüz tutan bu buğday türü, Seferihisar Belediyesi Başkanı Tunç Soyer tarafından da destekleniyor.
Karakılçık buğdayı neden unutuldu peki ? Genetiği bozulmamış yerli buğday türleri; verimi sanayi üretimi için düşük, tanesi sert olduğundan un fabrikaları ve gıda işletmeleri için tercih edilmiyorlar. Çiftçiler de gıda zincirindeki bu tercih nedeniyle zirai tohumları tercih etmekte.
İyi beslenme, organik gıda hareketlerinde önemli yerlerini koruyan eski tohumlar sadece o işe gönül verenler tarafından yetiştirilip gelecek nesillere aktarılıyor. Çiftçi 1960’lardan itibaren Bezostaja tipi tohumu kullanarak endüstriyel üretime geçti. Her açıdan işletmeler için uygun gözüken bu tip tohumlar sayesinde Anadolu Çiftçisi kendi toprağına has çeşitlere yüzünü çevirdi. Anadolu tipi buğday türlerini öğütecek değirmen de son derece az ve ulaşımı zahmetli olunca böyle bir kader geldi bu topraklara.
Gıda Tarım ve Hayvancılık bakanlığının ıslah tohum projesi sayesinde de diğer türler gibi buğdayda da öze dönüş, bize has tohumların devamını sağlayacak bir çaba ortaya çıktı.
Elbette bu tohumların nesilden nesile aktarımını sağlayan köylümüze, çiftçimize tekrar buradan teşekkür ediyoruz.
Seferihisar Belediye Başkan’ımızın değerli çabalarının yanında Ali Bahçuvan bey’e de çabalarından ötürü teşekkür ediyoruz. Kendisi, Karakılçık buğdayını Siyez buğdayını alttaki şekilde ekimine yardımcı oldu.
Ekimi eski usül. Hasadı da öyle. Dekarda 120-150 kg alabileceğiniz bu buğdayı yine orak ile toplayacaksınız. Tahmini çok değil, 50 yıl öncesine döneceksiniz 🙂
Kullanılan gübre de doğal ve işlem görmemiş bir gübre, üreticinin elinde her zaman olan koyun gübresi ile sağlandı.
Tarım üretiminin destekleri yetersizliğinden her yerde görülen üretici insanların şehirlere göçmesi sebebiyle köylerde genç nüfus çok az. Üretimi artıramadıkça ve üretici para kazanmadıkça bu döngüyü de kıramayacağız.
Ekim yapabileceğiniz yeriniz varsa bu Anadolu’ya özgü tipte tohumları deneyin.