Başbakan Binali Yıldırım, geçtiğimiz günlerde İzmir Ödemiş’te “Milli Tarım Projesi”ni açıklamıştı Peki herkesin merak ettiği soru bu proje gerçekten sahaya yansır mı, uygulanabilir mi ?

Konu başlıkları ve üreticinin alacağı desteklere göre neler bekleniyor ?

Hayvancılık; Milli Tarım Projesi’nin en önemli yapı taşlarından biri hayvancılığa özel bir önem verdiğini söyleyen Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, ithalatı azaltmayı üretimi artırıcı politikalarla sağlayacaklarını vurguluyor.  Bu politikaların gün yüzü gördüğü yer ise Millli Tarım Projesi.

Projeye göre; Ağrı, Ardahan, Artvin, Bayburt, Bingöl, Bitlis, Çankırı, Çorum, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Giresun, Gümüşhane, Iğdır, Kars, Kastamonu, Kayseri, Malatya, Muş, Samsun, Sivas, Şırnak, Tunceli, Van Yozgat’tan oluşan 25 il, “Mera Hayvancılığı Yetiştirici Bölgesi” kapsamında diğer illerden daha fazla alacağı ilave desteklerle mera hayvancılığına katkı sağlayanacak.  Bu illerde ağıl ve ahır yapımına veya yenilenmesine yüzde 50 hibe desteği verilecek. Et sığırcılığına uygun 200 başa kadar düve alımına yüzde 30 hibe desteği sağlanacak.Bu bölgedeki yetiştiricilere buzağı başına 200 lira daha fazla destek ödenecek.

Proje kapsamında, Adana, Adıyaman, Afyon, Aksaray, Amasya, Aydın, Balıkesir, Burdur, Bursa, Çanakkale, Çorum, Denizli, Edirne, Erzurum, İzmir, Kars, Kastamonu, Kayseri, Kırklareli, Konya, Malatya, Manisa, Muğla, Muş, Samsun, Sivas, Şanlıurfa, Tekirdağ, Tokat, Trabzon, Yozgat’ı kapsayan 31 il Damızlık Düve Üretim Merkezi olarak ilan edildi. Bu illeri kapsayan bölgede en az 500 baş kapasiteli damızlık gebe düve merkezlerinin kurulması öngörülüyor. Kurulacak bu işletmeler için inşaat,hayvan alımı ve makine alımında yüzde 50 hibe desteği verilecek.

Damızlık Düve Üretim Merkezleri’ne sonrasında 1 il daha ilave edildi. Siyasi bağlantılarla bu merkezlere yeni iller eklenebilir.

Ayrıca 22 ilde en az 500 baş kapasiteli Damızlık-Koç Teke Üretim Merkezleri, 8 ilde ise en az 250 baş kapasiteli Damızlık Manda Üretim Merkezleri kurulması öngörülüyor. Ette sınıflandırma, sütte anlık kayıt sistemi, hayvan hastalıklarıyla mücadele gibi konularda da düzenlemeler öngörülüyor.

Hayvancılıkta yapılmak istenen üretimin, ticaretin yerli kaynaklarla yapılması ve ihracata yönelilmesi. Destekler gereği gibi  yapıldığında hayvancılıkta ithalattan ihracata dönük stratejinin işe yaramasını diliyoruz.

Havza Modeli; 2006 yılında TÜBİTAK Projesi olarak başlayan Havza modeli 2009’da tamamlanmasına rağmen tozlu raflarda bırakılmıştır.  2009’da açıklanan havza modelinde arpa, aspir, ayçiçeği, buğday, çavdar, çay, çeltik, kuru fasulye, kanola, mercimek, mısır, nohut, pamuk, soya, yulaf ve yağlık zeytin üreten çiftçilerin havza bazlı desteklerden yararlanacağı belirtilmişti. Şimdi buna fındık,tritikale ve yem bitkileri ilave edildi.

Bu modelin tüm üreticiler için en önemli kısmı, hangi ürün hangi havzada daha verimli üretilecekse devlet orada destekleyecek.

Buğday ve yem bitkileri tüm havzalarda desteklenme kararının ardında havza bazlı verim değişiklikleri yerine bu gruptaki ekinin stratejik görüldüğü düşüncesindeyiz.

Mazot Desteği;Milli Tarım Projesi’nin hayretle karşılaşılan başlığı olan mazot desteği, çiftçiler tarafından sevinçle karşılandığı. Sürpriz olan bu destek geçtiğimiz seçim dönemlerinde CHP tarafından ilan edilmiş olsa da kaynak yok gerekçesi ile AKP tarafından eleştirilmişti.

Çiftçinin kullanacağı mazotun bedelinin yarısı devlet tarafından ödenecek. Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın uygulaması ise, ürün bazında mazot giderini hesaplayıp ve ürüne göre mazot desteği verilecek. 2017’de başlayıp, desteklemenin ödenmesini ise 2018’i bulacağını düşünüyoruz.

Milli Tarım Projesi ortaya çıkış hedefleriyle tüm tarım sektörünü heyecanlandırdı.Maliyet avantajı, rekabetçilik gibi dünyadan geride kaldığımız ve üreticimizin emeğinin karşılığını alamadığı zamanları umarız çalışma, azim ve birbirimizi destekle hızla aşarız. Bu verimli toprakları en az Hollanda ve İsrail tarım sektörü verimine eriştiririz.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here